Beslenmeni Düzelt, Yüksek Tansiyona Veda Et!
- Beslenme, Genel, Kalp Hastalıkları
- 29 Mart 2025
- Yorum yaz
- 2.181 kez görüntülendi

- Vatanımızda her on erişkinden üçünün tansiyonu yüksektir ve yaş ilerledikçe tansiyonu yüksek olan insanların sayısı daha da artar. Bir sayı vermek gerekirse geçen her on yıl, insanların tansiyonda averaj 7 mm yükselmeye niçin olur. Zaman içinde tansiyonun yükselmesi, bir çok şahıs tarafınca yaşın getirmiş olduğu düzgüsel bir netice olarak kabul edilir oysa yüksek gerilim % 95 bir fena beslenme hastalığıdır ve genç yaşından itibaren beslenmesine dikkat eden birinde gerilim yüksekliği ortaya çıkmaz.
Gerilim deyip geçmeyin, kendileri kalp krizi ve nüzul başta olmak suretiyle aorta anevrizması, böbrek yetmezliği, körlük şeklinde pek fazlaca ciddi hastalığın bir numaralı müsebbibidir.
Tıp fakültesinde bizlere, tüm gerilim yüksekliklerinin % 95’inin esansiyel olduğu, doğrusu “sebebinin tam olarak bilinmediği” öğretildi. Hasta “Tabip bey, tansiyonum niçin yüksek?” diye sorduğunda ellerimizi iki yana açar, boynumuzu büküp “Sebebi bilinmiyor” derdik. Son yirmi yılda meydana getirilen emekler tansiyonun en büyük sebebinin hayvansal besinler ve yağ bulunduğunu gösterdi. Amazon ormanlarında yaşayan ve bitkisel ağırlıklı beslenen Tsimane yerlilerinde hipertansiyon ve damar sertliği olmadığını gösteren ilk araştırma 2009 senesinde gösterildi. Köylerde yaşayan yerliler takibe alınıyor ve görülüyor ki on binlerce yıl önceki atalarımız şeklinde bitkisel ağırlıklı bir beslenme rejimi tatbik eden, mısır, pirinç, balık ağırlıklı beslenen yerlilerde yüksek gerilim hastalığı yok denecek kadar azca. 100 Tsimane yerlisinin bir tek üçünde gerilim yüksekliği varken batı seçimi beslenen 100 kişinin otuz dördünde gerilim yüksekliği görülüyor.
Tansiyonun niçin yüksek bulunduğunu soran hastalarıma bugün şu cevabı veriyorum: “Tansiyonunuzun yüksek olmasının sebebi et, tavuk eti, peynir, yoğurt, yumurta ve yağdır” ve sonrasında devam ediyorum: “Eğer benim önerdiğim şekilde beslenirseniz bir kaç aya kalmadan tansiyonunuz düşme eğilimine girer.” Gerilim sorununuz yeni başladıysa, mesela 5 yıldan kısa bir süredir ilaç kullanıyorsanız benim önerdiğim rejimle (doğal doktorunuza danışarak) ilaçtan tamamıyla kurtulabilirsiniz, oldukca eskilere dayanan bir gerilim sorununuz var ise ilaçlarınızın miktarı ve dozunu yarı yarıya azaltabilirsiniz. Denemeye kıymet diyorsanız;
1-Bir aylık bir süre için tüm hayvansal gıdaları (et, süt, yoğurt, peynir, tavuk, balık vb) kati,
2-Yemeklerinize yağ koymayın, haşlama yada fırında pişirin.
4-Şeker kullanmayın, tatlı yemeyin.
Süre tamamlanmadan kilo verecek, tansiyonunuz düşme eğilimine girdiğini görmüş olacaksınız. Uygulaması zor bir rejim bulunduğunu kabul ediyorum. Ben et yemeden, peynir yemeden duramam diyorsanız meydana getirecek bir şey yok, o vakit ilaç kullanacaksınız. İlaçların sizi gerilim hastalığının tüm negatif etkilerinden korumayacağını bilin.
Kanada McMaster Üniversitesi’nde meydana getirilen bir emek verme (Circulation Ağustos 2012) meyve sebze ağırlıklı bitkisel bir rejim tatbik eden kişilerin tertipli ilaç kullanan sadece rejim yapmayanlara nazaran daha sıhhatli ve daha uzun yaşadıklarını gösterdi. 55 yaşın üstünde 30 bin hasta üstünde meydana getirilen çalışmada hastalar iki gruba ayrılıyor:
1-Tansiyonu için bitkisel ağırlıklı beslenmeye geçenler.
2-Tansiyonu için rejim yapmayıp ilaç kullananlar.
İki grubun kıyaslanması hayvansal gıdaları kesenlerde felce bağlı ölümlerde % 35, yeni kalp krizi gelişiminde %14, kalp yetmezliği gelişiminde % 28 azalma bulunduğunu gösterdi. Sıhhatli rejim yapmayanlarda ilaçlarını tertipli almalarına karşın nüzul ve kalp krizi oranı belirgin olarak daha yüksek bulunmuş oldu.
Emek harcamayı yürüten doktorlardan Dr. Dehghan kalp hastalarının ilaçlarını tertipli alarak riskten kurtulabileceklerini sandıklarını bunun da onların iyi bir rejim yapmalarını önlediğini söylüyor. “Doktorların diyetin önemi mevzusunda hastalarını daha iyi bilgilendirmeleri icap ettiğini” ekliyor. “Bilhassa yaşlı hastalar bir yaştan sonrasında diyetin fazla bir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyorlar. Oysa bu emek verme 55 yaşından sonrasında meydana getirilen rejim değişikliğinin bile sıhhatli ömrü uzattığını açık olarak gösteriyor” diyor.
Henüz yorum yapılmamış.